Özdağ’dan sığınmacı tartışmalarına ait açıklama: Ülkemizi bölecek sınır üzerine yerleştirildiler
Zafer Partisi Genel Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, sığınmacı ve “Sessiz İstila” sineması tartışmalarının akabinde açıklamalarda bulundu.
Sözcü’ye konuşan Özdağ, son 10 yılda dünyanın en büyük göçünün Türkiye’de yaşandığını belirterek, bunun ülkeye maliyetinin 100 milyar doları geçtiğini söylemiş oldu.
Özdağ, “5 milyon 300 bin sığınmacı Suriye’den, 1 milyon 500 bin civarında sığınmacı da Afganistan, Irak, İran ve Pakistan’dan geldi. Afrika ülkelerinden gelenlerle sığınmacı sayısı 8 milyonu aşıyor. Ayrıyeten, Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde de 3 milyondan fazla insanı besliyor. Bunun Türkiye’ye maliyeti, bir ay öncesinin sayısıyla 100 milyar doları geçti” dedi.
Türkiye’deki sığınmacıların epey büyük bir kısmının İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Adana, Mersin, Hatay, Kilis, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yerleşmiş durumda olduğunu tabir eden Özdağ, “Adeta Türkiye’yi ikiye ayıran bir sınır üzerine yerleşmişler. Kilis’te sayısal üstünlük Suriyelilerde. Kısa mühlet daha sonra Hatay ve Kilis’in mukadderatını paylaşacaklar” diye konuştu.
‘Dayanılmaz hale gelecek’
“Suriyelilerin doğum oranı Türk vatandaşlarının üç katı” diyen Özdağ, şunları söylemiş oldu:
“Önümüzdeki senelerda daha da artacağı anlaşılan global ısınma kaynaklı göçlerle yükümüz daha da ağırlaşacak ve hiç dayanılmaz hale gelecek.
Dünya tarihi boyunca bütün büyük göçler, jeopolitik sonuçlar doğurdu. Ülkelerin parçalanmasıyla sonuçlandı. Bugün Türkiye, süratle bu hatta kayıyor. Biz de Zafer Partisi olarak ülkemizin geleceğinin Suriye’ye, Afganistan’a, Irak’a benzememesi için Anadolu Kalesi ismini verdiğimiz projemizle çağdaş tarihin en büyük geriye göç çalışmasını organize etmiş durumdayız.
2023 seçimleri bir referandum olacak ve ana bahis ‘sığınmacılar kalacak mı, gidecek mi?’ olacak. ‘Gönüllü gidecekler’ diye Türk halkını kandıran partiler, ‘Gerekirse zorla hepsi gidecek’ diyen Zafer Partisi. Türk halkı bu iki seçenek içinde seçimini yapacak.
‘En berbat senaryo değil’
Özdağ, üretimi için dayanak sağladığı ve üretimcisinin gözaltına alındığı ‘Sessiz İstila’ sineması içinse “Türkiye’nin geleceğinin nasıl şekilleneceğini gösterme açısından, ‘en kötüsü’ olmayan bir seçenek Hande Karacasu tarafınca filmleştirilmişti. Daha berbat senaryoları yaşayabiliriz” dedi.
Özdağ, şu biçimde devam etti:
“Emniyet Genel Müdürlüğü ‘siber tarama’ yaparken bu sineması gördüğünü ve Hande Karacasu’yu gözaltına aldığını deklare etti. Siber taramanın Anayasa’ya karşıt olduğuna ait, Anayasa Mahkemesi’nin sonucu var.
İçişleri Bakanlığı Yardımcısı İsmail Çataklı yaptığı açıklama ile halkı yanlış yönlendirdi. Sığınmacı sayısını açıklamak cürüm değildir. Ben sığınmacı sayılarını toplam sayı olarak açıklıyorum. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ve Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar da 9 milyon Suriyeli beslediğimizi söylüyorlar. Bu arkadaş onlar hakkında da hata duyurusunda bulunsun bu biçimde.
Zafer Partisi Genel Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, sığınmacı ve “Sessiz İstila” sineması tartışmalarının akabinde açıklamalarda bulundu.
Sözcü’ye konuşan Özdağ, son 10 yılda dünyanın en büyük göçünün Türkiye’de yaşandığını belirterek, bunun ülkeye maliyetinin 100 milyar doları geçtiğini söylemiş oldu.
Özdağ, “5 milyon 300 bin sığınmacı Suriye’den, 1 milyon 500 bin civarında sığınmacı da Afganistan, Irak, İran ve Pakistan’dan geldi. Afrika ülkelerinden gelenlerle sığınmacı sayısı 8 milyonu aşıyor. Ayrıyeten, Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde de 3 milyondan fazla insanı besliyor. Bunun Türkiye’ye maliyeti, bir ay öncesinin sayısıyla 100 milyar doları geçti” dedi.
Türkiye’deki sığınmacıların epey büyük bir kısmının İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Adana, Mersin, Hatay, Kilis, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yerleşmiş durumda olduğunu tabir eden Özdağ, “Adeta Türkiye’yi ikiye ayıran bir sınır üzerine yerleşmişler. Kilis’te sayısal üstünlük Suriyelilerde. Kısa mühlet daha sonra Hatay ve Kilis’in mukadderatını paylaşacaklar” diye konuştu.
‘Dayanılmaz hale gelecek’
“Suriyelilerin doğum oranı Türk vatandaşlarının üç katı” diyen Özdağ, şunları söylemiş oldu:
“Önümüzdeki senelerda daha da artacağı anlaşılan global ısınma kaynaklı göçlerle yükümüz daha da ağırlaşacak ve hiç dayanılmaz hale gelecek.
Dünya tarihi boyunca bütün büyük göçler, jeopolitik sonuçlar doğurdu. Ülkelerin parçalanmasıyla sonuçlandı. Bugün Türkiye, süratle bu hatta kayıyor. Biz de Zafer Partisi olarak ülkemizin geleceğinin Suriye’ye, Afganistan’a, Irak’a benzememesi için Anadolu Kalesi ismini verdiğimiz projemizle çağdaş tarihin en büyük geriye göç çalışmasını organize etmiş durumdayız.
2023 seçimleri bir referandum olacak ve ana bahis ‘sığınmacılar kalacak mı, gidecek mi?’ olacak. ‘Gönüllü gidecekler’ diye Türk halkını kandıran partiler, ‘Gerekirse zorla hepsi gidecek’ diyen Zafer Partisi. Türk halkı bu iki seçenek içinde seçimini yapacak.
‘En berbat senaryo değil’
Özdağ, üretimi için dayanak sağladığı ve üretimcisinin gözaltına alındığı ‘Sessiz İstila’ sineması içinse “Türkiye’nin geleceğinin nasıl şekilleneceğini gösterme açısından, ‘en kötüsü’ olmayan bir seçenek Hande Karacasu tarafınca filmleştirilmişti. Daha berbat senaryoları yaşayabiliriz” dedi.
Özdağ, şu biçimde devam etti:
“Emniyet Genel Müdürlüğü ‘siber tarama’ yaparken bu sineması gördüğünü ve Hande Karacasu’yu gözaltına aldığını deklare etti. Siber taramanın Anayasa’ya karşıt olduğuna ait, Anayasa Mahkemesi’nin sonucu var.
İçişleri Bakanlığı Yardımcısı İsmail Çataklı yaptığı açıklama ile halkı yanlış yönlendirdi. Sığınmacı sayısını açıklamak cürüm değildir. Ben sığınmacı sayılarını toplam sayı olarak açıklıyorum. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ve Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar da 9 milyon Suriyeli beslediğimizi söylüyorlar. Bu arkadaş onlar hakkında da hata duyurusunda bulunsun bu biçimde.