İzmir Emniyet Müdürlüğü’nden Ümit Özdağ hakkında cürüm duyurusu
HaberTürk müellifi Nagehan Alçı, Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ hakkında cürüm duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Alçı bugünkü yazısında, Özdağ’ın, İzmir’de Suriye kökenli Türk vatandaşı bir kişinin işlettiği kuyumcuya girerek kimlik ve dükkanının ruhsatını sormasının akabinde, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “Nüfuzu berbata kullanma”, ” Özel ömrün kapalılığını ihlal” teziyle cürüm duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Alçı’nın yazısının ilgili kısmı şöyleki:
“Bir gazeteci olarak merak ettiğim mevzu buydu. Karşılığı bulmak için devletin en kritik kurumlarındaki ilgili yetkili isimleri tek tek aradım. Bu yazıda birinci sefer benden okuyacağınız bilgilere ulaştım.
Öncelikle söylemeliyim ki Türk Devleti deyince akla gelen tüm temel kurumların Ümit Özdağ olayına bakışı son derece olumsuz. Bu mevzuda tam bir ulusal mutabakat oluşmuş durumda. Bunu bu kadar mutlaklıkta ben de birinci kere öğrendim.
Hakikaten İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün resmi müracaatıyla Ümit Özdağ’ın bu ülkenin yurttaşı bir kuyumcuyu afişe etmesi ile ilgili savcılığa bugün (Çarşamba) kabahat duyurusunda bulunulmuş.
Yani 29 Aralık 2021 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti birinci defa net halde Ümit Özdağ’ın yaptıklarıyla ilgili yasal yollara müracaat etti.
Bu cürüm duyurusu olağan olarak İzmir Emniyeti’nin kendi başına yaptığı bir teşebbüs değil. Devletin bir sonucunın neticesi. Olay İzmir’de vuku bulduğu için de cürüm duyurusu oradan yapılıyor.
Zira dediğim üzere Ümit Özdağ bu kuyumcu olayında kendini adeta “devlet otoritesi” yerine koyup “denetim” yaparak ve bunu da alenen yayınlayarak resmen hududu aştı.
Bu son davranışının daha evvel sık sık yaptığı Jorg Haider şekli propagandalardan farklı bir mahiyet arz ettiği belirtiliyor.
İlgili devlet kurumları Torbalı cinayeti daha sonrası takındığı halden itibaren Ümit Özdağ ve yakın grubunu radara almış.
Torbalı hadisesinde Ümit Özdağ ve grubu o kadar sağduyudan uzak biçimde halkı birbirine kırdırma tarafında kışkırtıcı davranmış ki bu durum tüm güvenlik bürokratlarını rahatsız etmiş.
İtiraf edeyim bu mevzuda hassas olduğunu tez eden ben bile Torbalı hadisesinden daha sonra Özdağ’ın yaptıklarının farkında değildim. Gündem yoğunluğundan bu cins değerli şeyler biz köşe müelliflerinin bile gözünden kaçabiliyor. Lakin devletin gözünden kaçmamış bu süreç.
Son kuyumcu hadisesinin de bardağı taşıran son damla olduğunu öğrendim.”
İzmir’de Suriyeli Arap kökenli Türkiye vatandaşının kuyumcu dükkanında Ümit Özdağ kimlik ve ruhsat sormuş, vergi levhası sorgulaması yapmıştı.
HaberTürk müellifi Nagehan Alçı, Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ hakkında cürüm duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Alçı bugünkü yazısında, Özdağ’ın, İzmir’de Suriye kökenli Türk vatandaşı bir kişinin işlettiği kuyumcuya girerek kimlik ve dükkanının ruhsatını sormasının akabinde, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “Nüfuzu berbata kullanma”, ” Özel ömrün kapalılığını ihlal” teziyle cürüm duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Alçı’nın yazısının ilgili kısmı şöyleki:
“Bir gazeteci olarak merak ettiğim mevzu buydu. Karşılığı bulmak için devletin en kritik kurumlarındaki ilgili yetkili isimleri tek tek aradım. Bu yazıda birinci sefer benden okuyacağınız bilgilere ulaştım.
Öncelikle söylemeliyim ki Türk Devleti deyince akla gelen tüm temel kurumların Ümit Özdağ olayına bakışı son derece olumsuz. Bu mevzuda tam bir ulusal mutabakat oluşmuş durumda. Bunu bu kadar mutlaklıkta ben de birinci kere öğrendim.
Hakikaten İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün resmi müracaatıyla Ümit Özdağ’ın bu ülkenin yurttaşı bir kuyumcuyu afişe etmesi ile ilgili savcılığa bugün (Çarşamba) kabahat duyurusunda bulunulmuş.
Yani 29 Aralık 2021 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti birinci defa net halde Ümit Özdağ’ın yaptıklarıyla ilgili yasal yollara müracaat etti.
Bu cürüm duyurusu olağan olarak İzmir Emniyeti’nin kendi başına yaptığı bir teşebbüs değil. Devletin bir sonucunın neticesi. Olay İzmir’de vuku bulduğu için de cürüm duyurusu oradan yapılıyor.
Zira dediğim üzere Ümit Özdağ bu kuyumcu olayında kendini adeta “devlet otoritesi” yerine koyup “denetim” yaparak ve bunu da alenen yayınlayarak resmen hududu aştı.
Bu son davranışının daha evvel sık sık yaptığı Jorg Haider şekli propagandalardan farklı bir mahiyet arz ettiği belirtiliyor.
İlgili devlet kurumları Torbalı cinayeti daha sonrası takındığı halden itibaren Ümit Özdağ ve yakın grubunu radara almış.
Torbalı hadisesinde Ümit Özdağ ve grubu o kadar sağduyudan uzak biçimde halkı birbirine kırdırma tarafında kışkırtıcı davranmış ki bu durum tüm güvenlik bürokratlarını rahatsız etmiş.
İtiraf edeyim bu mevzuda hassas olduğunu tez eden ben bile Torbalı hadisesinden daha sonra Özdağ’ın yaptıklarının farkında değildim. Gündem yoğunluğundan bu cins değerli şeyler biz köşe müelliflerinin bile gözünden kaçabiliyor. Lakin devletin gözünden kaçmamış bu süreç.
Son kuyumcu hadisesinin de bardağı taşıran son damla olduğunu öğrendim.”
İzmir’de Suriyeli Arap kökenli Türkiye vatandaşının kuyumcu dükkanında Ümit Özdağ kimlik ve ruhsat sormuş, vergi levhası sorgulaması yapmıştı.