Fatih Altaylı: Yeni ittifakta HDP yok
Fatih Altaylı bugünkü yazısında, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nu ağırladığı Teke Tek programında konuşulanları özetledi.
Ahmet Davutoğlu’nun HDP ile ittifaka ait “HDP bu ittifakın modülü olmayacağını aslına bakarsanız kendi deklare etti. Onlar sol partilerle bir blok oluşturuyorlar. Kendi Cumhurbaşkanı adaylarını da çıkaracaklar” kelamlarını hatırlatan Altaylı, “Bu aslında HDP ortasında bir müddetdir tartışılan ittifaklara dahil olmama görüşünün “parlamenter demokrasiye dönüş” ittifakında da kabul gördüğünü gösteriyor.HDP’nin oyuna lakin cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. cinse kalması halinde kuvvetli bir halde dahil olacağını da” görüşünü lisana getirdi.
Altaylı yazısının ilgili kısmında şunları kaydetti:
“Gelecek Partisi Genel Lideri, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Teke Tek’te 2 saat konuştuk.
Çok açık halde “İttifak görüşmelerinde kimilerinin tez ettiği üzere bir protokol sorunu yok. Kimin nasıl oturacağı ile ilgili en ufak bir tartışma yok, oturma tertibini konuşmak aklımızdan bile geçmedi. Her türlü otururuz. Ben istekli olarak en sona otururum. Türkiye’de yangın var, bizim nasıl oturacağımızın zerre değeri yok” diyerek mevzuyu kapadı.
Açık söylemem gerekirse, ben burada bir sorun çıkacaksa bunun Davutoğlu kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm.
bu biçimde bir şey olmadığını gördüm.
Bir öteki problem ise genişleme ihtimali ile birlikte Millet İttifakı’nın isim değiştirmesini istediği istikametindeki tez idi.
Bunu reddetmedi.
“Millet İttifakı isminin bir marka kıymeti var. Bir karşılığı var lakin ittifakın genişlemesi halinde bu ittifaka oy vermesini istediğimiz yeni bir seçmen kitlesi var ve bu seçmen kitlesine bu ittifakın yeni bir şey olduğunu göstermemiz gerekiyor” dedi.
“Beş benzemez” yakıştırmasını ise zenginlik olarak kıymetlendirdi.
“Herkesi dışlayıp, herkesi hainlikle, davayı satmakla suçlayanların yerine, farklılıklarına karşın birbirleriyle konuşup, ülke çıkarı için ortak hareket edebilenlerin olduğunu göstermek önemli” dedi.
Lakin tüm bunlardan daha kıymetli olan HDP ile ilgiliydi.
HDP’yi “ötekileştirmemeye” ihtimam gösterdi.
“Bugün meydanlarda, mikrofonlara konuşurken HDP’ye ağzına geleni söyleyenler TBMM’de HDP’li Meclis Başkanvekilinden kelam istiyorlar” dedi.
Ancak asıl değerli olan cümlesi HDP’nin yeni kurulacak ittifakın çatısı altında olmayacağına işaret eden sözleriydi.
“HDP bu ittifakın modülü olmayacağını esasen kendi deklare etti. Onlar sol partilerle bir blok oluşturuyorlar. Kendi Cumhurbaşkanı adaylarını da çıkaracaklar” dedi.
Bu aslında HDP ortasında bir müddetdir tartışılan ittifaklara dahil olmama görüşünün “parlamenter demokrasiye dönüş” ittifakında da kabul gördüğünü gösteriyor.
HDP’nin oyuna lakin cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. cinse kalması halinde kuvvetli bir halde dahil olacağını da.
Fatih Altaylı bugünkü yazısında, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nu ağırladığı Teke Tek programında konuşulanları özetledi.
Ahmet Davutoğlu’nun HDP ile ittifaka ait “HDP bu ittifakın modülü olmayacağını aslına bakarsanız kendi deklare etti. Onlar sol partilerle bir blok oluşturuyorlar. Kendi Cumhurbaşkanı adaylarını da çıkaracaklar” kelamlarını hatırlatan Altaylı, “Bu aslında HDP ortasında bir müddetdir tartışılan ittifaklara dahil olmama görüşünün “parlamenter demokrasiye dönüş” ittifakında da kabul gördüğünü gösteriyor.HDP’nin oyuna lakin cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. cinse kalması halinde kuvvetli bir halde dahil olacağını da” görüşünü lisana getirdi.
Altaylı yazısının ilgili kısmında şunları kaydetti:
“Gelecek Partisi Genel Lideri, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Teke Tek’te 2 saat konuştuk.
Çok açık halde “İttifak görüşmelerinde kimilerinin tez ettiği üzere bir protokol sorunu yok. Kimin nasıl oturacağı ile ilgili en ufak bir tartışma yok, oturma tertibini konuşmak aklımızdan bile geçmedi. Her türlü otururuz. Ben istekli olarak en sona otururum. Türkiye’de yangın var, bizim nasıl oturacağımızın zerre değeri yok” diyerek mevzuyu kapadı.
Açık söylemem gerekirse, ben burada bir sorun çıkacaksa bunun Davutoğlu kaynaklı olabileceğini düşünmüştüm.
bu biçimde bir şey olmadığını gördüm.
Bir öteki problem ise genişleme ihtimali ile birlikte Millet İttifakı’nın isim değiştirmesini istediği istikametindeki tez idi.
Bunu reddetmedi.
“Millet İttifakı isminin bir marka kıymeti var. Bir karşılığı var lakin ittifakın genişlemesi halinde bu ittifaka oy vermesini istediğimiz yeni bir seçmen kitlesi var ve bu seçmen kitlesine bu ittifakın yeni bir şey olduğunu göstermemiz gerekiyor” dedi.
“Beş benzemez” yakıştırmasını ise zenginlik olarak kıymetlendirdi.
“Herkesi dışlayıp, herkesi hainlikle, davayı satmakla suçlayanların yerine, farklılıklarına karşın birbirleriyle konuşup, ülke çıkarı için ortak hareket edebilenlerin olduğunu göstermek önemli” dedi.
Lakin tüm bunlardan daha kıymetli olan HDP ile ilgiliydi.
HDP’yi “ötekileştirmemeye” ihtimam gösterdi.
“Bugün meydanlarda, mikrofonlara konuşurken HDP’ye ağzına geleni söyleyenler TBMM’de HDP’li Meclis Başkanvekilinden kelam istiyorlar” dedi.
Ancak asıl değerli olan cümlesi HDP’nin yeni kurulacak ittifakın çatısı altında olmayacağına işaret eden sözleriydi.
“HDP bu ittifakın modülü olmayacağını esasen kendi deklare etti. Onlar sol partilerle bir blok oluşturuyorlar. Kendi Cumhurbaşkanı adaylarını da çıkaracaklar” dedi.
Bu aslında HDP ortasında bir müddetdir tartışılan ittifaklara dahil olmama görüşünün “parlamenter demokrasiye dönüş” ittifakında da kabul gördüğünü gösteriyor.
HDP’nin oyuna lakin cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. cinse kalması halinde kuvvetli bir halde dahil olacağını da.