Edirne Barosu donarak ölen 19 göçmen için AİHM’e başvuracak
Edirne Barosu donarak ölen göçmenlerin ömrünü kaybetmesiyle ilgili harekete geçti. Baro Lideri Tacettin Sivrikaya, olaya karşı Avrupa’da ve dünyadaki başka ülkelerin sessiz kaldığını belirterek eleştirdi.
Olayın ‘kötü muamele’ olarak değil ‘işkence’ olarak isimlendirilmesi gerektiğini belirten Sivrikaya, “22 insan kış ortasında ülkenin sonunu çizen ırmağın üzerine atılmak suretiyle üzerlerindeki kıyafetler, ayaklarındaki botlar alınıyor. Bu makus muamele falan değil, bu açıkça azap. Azaba maruz bırakılmak suretiyle mevte terk ediliyor. Şu anda da ıstırabını çekiyorum, bu insanların ben isimlerini dahi bilmiyorum. Bunları şu bilmemek dahi fazlaca acı. Bizi gereğince ıztıraba sevk ediyor” dedi.
Yunan meslektaşlarına seslendi: ‘Hesabını sorun’
Avrupa’da ya da dünyanın öteki bölgelerindeki ülkelerle bir ortaya gelinip, mülteci probleminin bir daha gündeme alınması ve tahlile kavuşturulması gerektiğini söyleyen Sivrikaya, Yunanistan’daki meslektaşlarına da davette bulunarak, şunları kaydetti:
“Ben, bu süreçte evvela Yunanistan’da çalışan, orada avukatlık yapan meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Ne olursunuz değerli meslektaşlarım, hukukçu hangi ülkede, nerede yaşıyorsa yaşasın, bulunduğu yerde yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı tüm insan hakkı ihlallerine karşı dik duran, karşı çıkan, buna karşı çaba eden insandır. Biz bu biçimde bir meslek kümesinin üyesiyiz. Ne olur, ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı isimli ve idari soruşturmaların takipçisi olun, bunların hesabını sorun. Yunanistan halkına seslenmek istiyorum; Yunan medeniyeti gerek sanatıyla mitolojisiyle ideolojisiyle dünyada yeri olan bir medeniyet. Bu medeniyetin evlatları buna gözlerini kapatamaz, kulaklarını tıkayamaz. Lütfen bu duruma müdahale edin, engellemeye çalışın, sorumluların ortaya çıkıp cezalandırılmasını isteyin.”
‘Mektup yazıp davette bulunacağız’
Avrupa Kurulu, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dahil birfazlaca temsilciye mektup yazacaklarını da kaydeden Sivrikaya, şöyleki devam etti:
“Selanik Baro Lideri’ne, Atina Baro Lideri’ne bir mektup yazmak istiyorum, bu sıkıntının tahlili için kendilerini misyona davet edeceğim. Ayrıyeten Avrupa Kurulu İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Birleşmiş Milletler Göçmenlerin İnsan Hakları Özel raportörü Felipe Gonzales Morales, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson’a bir daha mektuplar yazarak kendilerini, Türkiye’ye, bilhassa Edirne’ye davet edeceğim. Gelsinler sorunu yerinde görsünler. Bizim Meriç Irmağı’nı, Tunca Irmağı’nı yerinde görsünler, göçmenlerin yaşadığı sorunu görsünler. Ayrıyeten gurur kaynağımız Edirne Göç Yönetimi Geri Gönderme Merkezi’ni görsünler. Bulundukları makamlarda tüm yetkilerini, imkanlarını kullanarak bu sorunu tekrar dünyanın gündemine getirsinler.”
Dünyanın, İpsala’da ve öncesinde fazlaca sefer yaşanan mülteci dramlarına karşı duyarsız kaldığını belirten Sivrikaya, “Dünyanın her tarafında beşerler, hiç bir şey olmamış üzere gözlerini kapayarak, kulaklarını tıkayarak yaşıyorlar ve daha sonra diyorlar ki ‘Bize çip takacaklar’. Size esasen çip takılmış. Bütün insani hisleriniz bir kenara atılmış, daha sonra diyorsunuz ki bize çip takılacak. Yani vilayetle başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz. Anlayabilmek mümkün değil. Bu durum rastgele bir ülkede, rastgele bir caninin bir okula girerek silahlı akın yapıp bomba patlatmasından farklı bir olay değildir, tıpkı şeydir” dedi.
‘Vefat edenler için müracaat fakat yakınlarına ulaşılabilirse yapılabiliyor’
Edirne Barosu Mülteci Hakları Kurulu Lideri Avukat Anıl Yaşagör de 2020 yılından beri geri itilen mültecilerle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) epeyce sayıda müracaatları olduğunu ama hiç birinin tahlile kavuşmadığını belirtti. Son olayla ilgili de müracaatlarının olacağını kaydeden Yaşagör, şunları söylemiş oldu:
“Son hadisede şu an için vefat edenlerin yakınlarını tespit etmeye çalışacağız. Hayatta olduğunu düşündüğümüz 10 şahsa ulaşabilirsek onlar için müracaatlar doğal ki yapılacak. Vefat edenler için müracaat lakin yakınlarına ulaşılabilirse yapılabiliyor. Onlara ulaşabilirsek müracaat yapılabilecek.”
Edirne Barosu donarak ölen göçmenlerin ömrünü kaybetmesiyle ilgili harekete geçti. Baro Lideri Tacettin Sivrikaya, olaya karşı Avrupa’da ve dünyadaki başka ülkelerin sessiz kaldığını belirterek eleştirdi.
Olayın ‘kötü muamele’ olarak değil ‘işkence’ olarak isimlendirilmesi gerektiğini belirten Sivrikaya, “22 insan kış ortasında ülkenin sonunu çizen ırmağın üzerine atılmak suretiyle üzerlerindeki kıyafetler, ayaklarındaki botlar alınıyor. Bu makus muamele falan değil, bu açıkça azap. Azaba maruz bırakılmak suretiyle mevte terk ediliyor. Şu anda da ıstırabını çekiyorum, bu insanların ben isimlerini dahi bilmiyorum. Bunları şu bilmemek dahi fazlaca acı. Bizi gereğince ıztıraba sevk ediyor” dedi.
Yunan meslektaşlarına seslendi: ‘Hesabını sorun’
Avrupa’da ya da dünyanın öteki bölgelerindeki ülkelerle bir ortaya gelinip, mülteci probleminin bir daha gündeme alınması ve tahlile kavuşturulması gerektiğini söyleyen Sivrikaya, Yunanistan’daki meslektaşlarına da davette bulunarak, şunları kaydetti:
“Ben, bu süreçte evvela Yunanistan’da çalışan, orada avukatlık yapan meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Ne olursunuz değerli meslektaşlarım, hukukçu hangi ülkede, nerede yaşıyorsa yaşasın, bulunduğu yerde yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı tüm insan hakkı ihlallerine karşı dik duran, karşı çıkan, buna karşı çaba eden insandır. Biz bu biçimde bir meslek kümesinin üyesiyiz. Ne olur, ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı isimli ve idari soruşturmaların takipçisi olun, bunların hesabını sorun. Yunanistan halkına seslenmek istiyorum; Yunan medeniyeti gerek sanatıyla mitolojisiyle ideolojisiyle dünyada yeri olan bir medeniyet. Bu medeniyetin evlatları buna gözlerini kapatamaz, kulaklarını tıkayamaz. Lütfen bu duruma müdahale edin, engellemeye çalışın, sorumluların ortaya çıkıp cezalandırılmasını isteyin.”
‘Mektup yazıp davette bulunacağız’
Avrupa Kurulu, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dahil birfazlaca temsilciye mektup yazacaklarını da kaydeden Sivrikaya, şöyleki devam etti:
“Selanik Baro Lideri’ne, Atina Baro Lideri’ne bir mektup yazmak istiyorum, bu sıkıntının tahlili için kendilerini misyona davet edeceğim. Ayrıyeten Avrupa Kurulu İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Birleşmiş Milletler Göçmenlerin İnsan Hakları Özel raportörü Felipe Gonzales Morales, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson’a bir daha mektuplar yazarak kendilerini, Türkiye’ye, bilhassa Edirne’ye davet edeceğim. Gelsinler sorunu yerinde görsünler. Bizim Meriç Irmağı’nı, Tunca Irmağı’nı yerinde görsünler, göçmenlerin yaşadığı sorunu görsünler. Ayrıyeten gurur kaynağımız Edirne Göç Yönetimi Geri Gönderme Merkezi’ni görsünler. Bulundukları makamlarda tüm yetkilerini, imkanlarını kullanarak bu sorunu tekrar dünyanın gündemine getirsinler.”
Dünyanın, İpsala’da ve öncesinde fazlaca sefer yaşanan mülteci dramlarına karşı duyarsız kaldığını belirten Sivrikaya, “Dünyanın her tarafında beşerler, hiç bir şey olmamış üzere gözlerini kapayarak, kulaklarını tıkayarak yaşıyorlar ve daha sonra diyorlar ki ‘Bize çip takacaklar’. Size esasen çip takılmış. Bütün insani hisleriniz bir kenara atılmış, daha sonra diyorsunuz ki bize çip takılacak. Yani vilayetle başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz. Anlayabilmek mümkün değil. Bu durum rastgele bir ülkede, rastgele bir caninin bir okula girerek silahlı akın yapıp bomba patlatmasından farklı bir olay değildir, tıpkı şeydir” dedi.
‘Vefat edenler için müracaat fakat yakınlarına ulaşılabilirse yapılabiliyor’
Edirne Barosu Mülteci Hakları Kurulu Lideri Avukat Anıl Yaşagör de 2020 yılından beri geri itilen mültecilerle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) epeyce sayıda müracaatları olduğunu ama hiç birinin tahlile kavuşmadığını belirtti. Son olayla ilgili de müracaatlarının olacağını kaydeden Yaşagör, şunları söylemiş oldu:
“Son hadisede şu an için vefat edenlerin yakınlarını tespit etmeye çalışacağız. Hayatta olduğunu düşündüğümüz 10 şahsa ulaşabilirsek onlar için müracaatlar doğal ki yapılacak. Vefat edenler için müracaat lakin yakınlarına ulaşılabilirse yapılabiliyor. Onlara ulaşabilirsek müracaat yapılabilecek.”