Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dijital faşizm tehdit ögesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Seviye Yetkililer 4. Toplantısı’na görüntü ileti gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildirisinde şunları kaydetti;
Sizleri kültür, tarih, tabiat ve medeniyetler kenti hoş İstanbulumuzda ağırlamanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. Toplantınızın ve yapacağınız istişarelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Görüşleri, değerlendirmeleri ve tartışmalarıyla toplantıyı zenginleştirecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Bugünkü toplantınız en epey istismar ve ihmal edilen alanlardan biri olan medya konusunda iş birliğimizin daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır. Malumunuz Türk dünyası olarak geçen yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın tesisi ile birlikte aramızdaki dayanışmayı bir üst evreye taşıdık. bu biçimdece siyasetten eğitime, iktisattan güvenlik iş birliğine kadar bir epey alanda yeni periyodun temelini oluşturduk. Türk dünyası 2020 Vizyon Evrakı ışığında dayanışmamızı farklı alanlara teşmil ederek daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Medya ve irtibat hususları, toplumsal medya ile dezenformasyonla uğraş, siyasi ve toplumsal bekamızın temini açısından hayati ehemmiyete sahiptir. Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz palavra ve iftira furyası bize hem bu sorunun kıymetini hatırlatmış tıpkı vakitte güçlerimizi birleştirmemizin ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermiştir. Savaş yalnızca alanda verilmemiş, yazılı ve görsel basından toplumsal medyaya kadar bir fazlaca mecrada 44 gün boyunca çetin bir uğraş yürütülmüştür.
Yaşadığımız acı deneyimler ışığında artık hepimiz şu gerçeği epeyce net halde görüyoruz, demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak nitelenen medya aşikâr güçlerin, muhakkak global şirketlerin, arka niyetli çevrelerin elinde, hakikatleri tahrif eden gerçeğin üstünü örten bir manipülasyon aracına dönüşebilmektedir. Dijital faşizm bugün milyarlarca insanın gerçek ve tarafsız haber alma hakkını engelleyen bir tehdit ögesi haline gelmiştir. Özellikle hiç bir oto denetimin, kontrolün, kuralın, etik pahaların olmadığı toplumsal medya mecraları tüm toplumlar için önemli riskler oluşturmaktadır.
Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bu mecralarda hakikati aramak, hakikate ulaşmak, hakikati savunucusu olmak fazlaca daha büyük ehemmiyet kazanmıştır. İrtibat konusunu bu bakımdan en az savunma, güvenlik ve sıhhat üzere stratejik kıymete haiz bir sıkıntı olarak görüyorum. Bu biçim toplantılarla dezenformasyonla çaba, bilgi güvenliği, ulusal bilgi teknolojileri atılımı ve ortak kültürü önceleyen bilhassa sinema ve dizi projeleri üzere konularda aramızdaki iş birliğinin daha da gelişeceğini ümit ediyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Seviye Yetkililer 4. Toplantısı’na görüntü ileti gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildirisinde şunları kaydetti;
Sizleri kültür, tarih, tabiat ve medeniyetler kenti hoş İstanbulumuzda ağırlamanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. Toplantınızın ve yapacağınız istişarelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Görüşleri, değerlendirmeleri ve tartışmalarıyla toplantıyı zenginleştirecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Bugünkü toplantınız en epey istismar ve ihmal edilen alanlardan biri olan medya konusunda iş birliğimizin daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır. Malumunuz Türk dünyası olarak geçen yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın tesisi ile birlikte aramızdaki dayanışmayı bir üst evreye taşıdık. bu biçimdece siyasetten eğitime, iktisattan güvenlik iş birliğine kadar bir epey alanda yeni periyodun temelini oluşturduk. Türk dünyası 2020 Vizyon Evrakı ışığında dayanışmamızı farklı alanlara teşmil ederek daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Medya ve irtibat hususları, toplumsal medya ile dezenformasyonla uğraş, siyasi ve toplumsal bekamızın temini açısından hayati ehemmiyete sahiptir. Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz palavra ve iftira furyası bize hem bu sorunun kıymetini hatırlatmış tıpkı vakitte güçlerimizi birleştirmemizin ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermiştir. Savaş yalnızca alanda verilmemiş, yazılı ve görsel basından toplumsal medyaya kadar bir fazlaca mecrada 44 gün boyunca çetin bir uğraş yürütülmüştür.
Yaşadığımız acı deneyimler ışığında artık hepimiz şu gerçeği epeyce net halde görüyoruz, demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak nitelenen medya aşikâr güçlerin, muhakkak global şirketlerin, arka niyetli çevrelerin elinde, hakikatleri tahrif eden gerçeğin üstünü örten bir manipülasyon aracına dönüşebilmektedir. Dijital faşizm bugün milyarlarca insanın gerçek ve tarafsız haber alma hakkını engelleyen bir tehdit ögesi haline gelmiştir. Özellikle hiç bir oto denetimin, kontrolün, kuralın, etik pahaların olmadığı toplumsal medya mecraları tüm toplumlar için önemli riskler oluşturmaktadır.
Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bu mecralarda hakikati aramak, hakikate ulaşmak, hakikati savunucusu olmak fazlaca daha büyük ehemmiyet kazanmıştır. İrtibat konusunu bu bakımdan en az savunma, güvenlik ve sıhhat üzere stratejik kıymete haiz bir sıkıntı olarak görüyorum. Bu biçim toplantılarla dezenformasyonla çaba, bilgi güvenliği, ulusal bilgi teknolojileri atılımı ve ortak kültürü önceleyen bilhassa sinema ve dizi projeleri üzere konularda aramızdaki iş birliğinin daha da gelişeceğini ümit ediyorum.