Çavuşoğlu: Montrö Mukavelesi’ni de uyguladık, yaptırımlara da niye katılmayacağımızı söylemiş olduk
Uşak Belediyesi tarafınca kent merkezindeki bir düğün salonunda düzenlenen “Gönülden Gönüle İftar Buluşması” programına katılan Çavuşoğlu, birlik, birliktelik, barış ve huzur için kıymetli bir ay olan bu ramazan ayında dünyanın her yerinde insanlığın meselelere, zulümlere, akan gözyaşına ve kana şahit olduğunu söz etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin barış ve istikrar için çalıştığını tabir eden Bakan Çavuşoğlu, Ukrayna’daki savaşı da durdurmak için tüm zorluklara karşın efor gösterdiklerini belirtti.
Rusya ve Ukrayna tarafıyla da görüştüklerini tabir eden Çavuşoğlu, “Biraz evvel buraya gelirken yolda Ukrayna Dışişleri Bakanı ile telefonla görüştüm ve bir ateşkes, kalıcı bir barış için, aşikâr bölgelerdeki insanların kurtarılması için ve mutabakatta birtakım ögeler var o alanda yapabileceklerimizi ele aldık. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la da görüşeceğim. Cumhurbaşkanımız Erdoğan da hem Sayın Putin ile hem Sayın Zelenskiy ile fazlaca kez görüştü.” diye konuştu.
Türkiye’nin amacının Ukrayna’daki krizin bir an evvel ateşkesle sonlandırılması ve kalıcı bir barış sağlanması olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şu biçimde devam etti:
“Türkiye’ye güveniyorlar. Hatta tek güvendikleri başkan Cumhurbaşkanımız. Tek güvendikleri arabuluculuk konusunda ülke Türkiye. bir daha garantörler ortasında baktığınız vakit en başta P5 ülkeleri daimi üyelerin haricinde Türkiye’nin olmasını istiyorlar. Bu itimat kolay oluşan bir durum değil. Bir ülke prensipli davranırsa, dürüst, şeffaf, açık davranırsa ve siyasetlerinde her vakit ilkesel tavır sergilerse bu biçimde inanç oluşur. İnancın oluşması için her bahiste her ülke ile anlaşmanıza gerek yok. Yanlış olan şeylerde yanlış olduğunu söylemek, hatta dostça tenkitler getirmek lazım, o da inanç oluşturur. Bizde bir kelam var, ‘dost acı söyler lakin doğruyu söyler.’ bu biçimde biz Türkiye olarak işte daima doğruları söylüyoruz. Bu savaş ortamında da kim ne derse desin ilkesel davrandık. Tenkitlerimizi de yaptık. Montrö Mukavelesi’ni de uyguladık, yaptırımlara da niye katılmayacağımızı, neyin yanlış olduğunu da söylemiş olduk. Yapacağımızı da söylemiş olduk yapamayacağımızı da söylemiş olduk. Hem iki tarafa da söylemiş olduk hem 3. ülkelere de söylemiş olduk.”
Çavuşoğlu, savaşı durdurmanın kolay olmadığını ancak Türkiye’nin bu taraftaki uğraşını sürdüreceğini vurguladı.
Türkiye’nin alanda ve masada kuvvetli olması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Masa tükendiği vakit alana inip herkesi masaya zorlamamız lazım. Bunu yapıyoruz. Doğu Akdeniz’de bunu yapıyoruz, Libya’da bunu yaptık. Karabağ’da kardeş Azerbaycan bunu yaptı. Artık Ermenistan ile ilgilerin olağanlaşması için âlâ niyetle teklifler sunuyoruz, efor sarf ediyoruz. Zira kardeş Azerbaycan, can Azerbaycan 30 yıla yakın işgal edilmiş topraklarını geri aldı. Biz barış istiyoruz. Bizim Ermenistan’ın topraklarında gözümüz yok. Ermenistan’ın da bundan ders alması lazım. İşte özel temsilciler vesaire görüşüyoruz. Karşımızdaki zorluklarla gayret etmemiz için kuvvetli olmamız lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Terörün her türlüsüyle gayret ettiklerini lisana getiren Çavuşoğlu, Pençe Kilit Operasyonu’nun da devam ettiğini hatırlattı.
Terörle çabayı teröristin olduğu yerde yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bu çabayı teröristin olduğu yerde Suriye’nin ortasında, Irak’ın kuzeyinde vermezsek kendi topraklarımızda göğüs göğüse bu çabayı vermek durumunda kalırız. Zira buralardan sızıyorlar. Geçmişte sızdılar. İşte Barış Pınarı’nı niçin yaptık? Zeytin Kolu’nu niçin yaptık? Buralarda niçin önlem alıyoruz? Efendim ‘Gereksiz yere Irak topraklarına saldırdı.’ diye tenkitler geliyor. Biz Irak’ın toprak bütünlüğüne sahip çıkıyoruz. Hatta terörle gayret ederek Irak’ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bizim Irak’ın topraklarında gözümüz yok. Ancak ‘sebepsiz’ diyemezsiniz. Türkiye’nin bu teröristlere karşı gayretine, harekatına laf ediyorsunuz da Irak topraklarını yıllardır bu bölgeyi işgal eden PKK terör örgütüne niçin müdahale etmiyorsunuz? Niçin barındırıyorsunuz ülkenizde? Oradan bize saldırıyor, askerimize saldırıyor, polisimize saldırıyor. Suçsuz vatandaşımıza saldırıyor.”
Geleceğe miras
Mevlüt Çavuşoğlu, Türk bayrağının dünyanın her yerinde dalgalanması için Türkiye’nin kuvvetli olması gerektiğini tabir etti.
Geleceğe ait vizyonlar ortaya koyduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, hayal edilen mega projeleri hayata geçirdiklerini, tenkitlerde bulunanların da o projelerden faydalandığını söylemiş oldu.
Gelecek jenerasyonlara miras bırakmak istediklerini lisana getiren Çavuşoğlu, kelamlarını, “Ecdadımız bize nasıl bıraktıysa bizim de gelecek jenerasyonlara miraslar bırakmamız lazım. Her şeyimiz var hayli çalışmamız lazım, epey çalışmaya devam etmemiz lazım. Türkiye’nin kuvvetli olması için Cumhur İttifakı’nın kuvvetli olması gerekiyor. Türkiye sevdasıyla Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sıkıntıları çözmek ve Türkiye’yi gelecek amaçlara ulaştırmak için kurulan Cumhur İttifakı ne kadar kuvvetli olursa Türkiye Cumhuriyeti ve devleti o kadar kuvvetli olur.” diye tamamladı.
Uşak Belediyesi tarafınca kent merkezindeki bir düğün salonunda düzenlenen “Gönülden Gönüle İftar Buluşması” programına katılan Çavuşoğlu, birlik, birliktelik, barış ve huzur için kıymetli bir ay olan bu ramazan ayında dünyanın her yerinde insanlığın meselelere, zulümlere, akan gözyaşına ve kana şahit olduğunu söz etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin barış ve istikrar için çalıştığını tabir eden Bakan Çavuşoğlu, Ukrayna’daki savaşı da durdurmak için tüm zorluklara karşın efor gösterdiklerini belirtti.
Rusya ve Ukrayna tarafıyla da görüştüklerini tabir eden Çavuşoğlu, “Biraz evvel buraya gelirken yolda Ukrayna Dışişleri Bakanı ile telefonla görüştüm ve bir ateşkes, kalıcı bir barış için, aşikâr bölgelerdeki insanların kurtarılması için ve mutabakatta birtakım ögeler var o alanda yapabileceklerimizi ele aldık. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la da görüşeceğim. Cumhurbaşkanımız Erdoğan da hem Sayın Putin ile hem Sayın Zelenskiy ile fazlaca kez görüştü.” diye konuştu.
Türkiye’nin amacının Ukrayna’daki krizin bir an evvel ateşkesle sonlandırılması ve kalıcı bir barış sağlanması olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şu biçimde devam etti:
“Türkiye’ye güveniyorlar. Hatta tek güvendikleri başkan Cumhurbaşkanımız. Tek güvendikleri arabuluculuk konusunda ülke Türkiye. bir daha garantörler ortasında baktığınız vakit en başta P5 ülkeleri daimi üyelerin haricinde Türkiye’nin olmasını istiyorlar. Bu itimat kolay oluşan bir durum değil. Bir ülke prensipli davranırsa, dürüst, şeffaf, açık davranırsa ve siyasetlerinde her vakit ilkesel tavır sergilerse bu biçimde inanç oluşur. İnancın oluşması için her bahiste her ülke ile anlaşmanıza gerek yok. Yanlış olan şeylerde yanlış olduğunu söylemek, hatta dostça tenkitler getirmek lazım, o da inanç oluşturur. Bizde bir kelam var, ‘dost acı söyler lakin doğruyu söyler.’ bu biçimde biz Türkiye olarak işte daima doğruları söylüyoruz. Bu savaş ortamında da kim ne derse desin ilkesel davrandık. Tenkitlerimizi de yaptık. Montrö Mukavelesi’ni de uyguladık, yaptırımlara da niye katılmayacağımızı, neyin yanlış olduğunu da söylemiş olduk. Yapacağımızı da söylemiş olduk yapamayacağımızı da söylemiş olduk. Hem iki tarafa da söylemiş olduk hem 3. ülkelere de söylemiş olduk.”
Çavuşoğlu, savaşı durdurmanın kolay olmadığını ancak Türkiye’nin bu taraftaki uğraşını sürdüreceğini vurguladı.
Türkiye’nin alanda ve masada kuvvetli olması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Masa tükendiği vakit alana inip herkesi masaya zorlamamız lazım. Bunu yapıyoruz. Doğu Akdeniz’de bunu yapıyoruz, Libya’da bunu yaptık. Karabağ’da kardeş Azerbaycan bunu yaptı. Artık Ermenistan ile ilgilerin olağanlaşması için âlâ niyetle teklifler sunuyoruz, efor sarf ediyoruz. Zira kardeş Azerbaycan, can Azerbaycan 30 yıla yakın işgal edilmiş topraklarını geri aldı. Biz barış istiyoruz. Bizim Ermenistan’ın topraklarında gözümüz yok. Ermenistan’ın da bundan ders alması lazım. İşte özel temsilciler vesaire görüşüyoruz. Karşımızdaki zorluklarla gayret etmemiz için kuvvetli olmamız lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Terörün her türlüsüyle gayret ettiklerini lisana getiren Çavuşoğlu, Pençe Kilit Operasyonu’nun da devam ettiğini hatırlattı.
Terörle çabayı teröristin olduğu yerde yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bu çabayı teröristin olduğu yerde Suriye’nin ortasında, Irak’ın kuzeyinde vermezsek kendi topraklarımızda göğüs göğüse bu çabayı vermek durumunda kalırız. Zira buralardan sızıyorlar. Geçmişte sızdılar. İşte Barış Pınarı’nı niçin yaptık? Zeytin Kolu’nu niçin yaptık? Buralarda niçin önlem alıyoruz? Efendim ‘Gereksiz yere Irak topraklarına saldırdı.’ diye tenkitler geliyor. Biz Irak’ın toprak bütünlüğüne sahip çıkıyoruz. Hatta terörle gayret ederek Irak’ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bizim Irak’ın topraklarında gözümüz yok. Ancak ‘sebepsiz’ diyemezsiniz. Türkiye’nin bu teröristlere karşı gayretine, harekatına laf ediyorsunuz da Irak topraklarını yıllardır bu bölgeyi işgal eden PKK terör örgütüne niçin müdahale etmiyorsunuz? Niçin barındırıyorsunuz ülkenizde? Oradan bize saldırıyor, askerimize saldırıyor, polisimize saldırıyor. Suçsuz vatandaşımıza saldırıyor.”
Geleceğe miras
Mevlüt Çavuşoğlu, Türk bayrağının dünyanın her yerinde dalgalanması için Türkiye’nin kuvvetli olması gerektiğini tabir etti.
Geleceğe ait vizyonlar ortaya koyduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, hayal edilen mega projeleri hayata geçirdiklerini, tenkitlerde bulunanların da o projelerden faydalandığını söylemiş oldu.
Gelecek jenerasyonlara miras bırakmak istediklerini lisana getiren Çavuşoğlu, kelamlarını, “Ecdadımız bize nasıl bıraktıysa bizim de gelecek jenerasyonlara miraslar bırakmamız lazım. Her şeyimiz var hayli çalışmamız lazım, epey çalışmaya devam etmemiz lazım. Türkiye’nin kuvvetli olması için Cumhur İttifakı’nın kuvvetli olması gerekiyor. Türkiye sevdasıyla Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sıkıntıları çözmek ve Türkiye’yi gelecek amaçlara ulaştırmak için kurulan Cumhur İttifakı ne kadar kuvvetli olursa Türkiye Cumhuriyeti ve devleti o kadar kuvvetli olur.” diye tamamladı.